Bir Yılda Nasıl 100 Kitap Okursunuz?

 Bir yılda yüz kitap okumak için sahip olmanız ve sahip olmamanız gereken şeyler var. Bu şartları sağladıktan sonra da yapmanız ve yapmamanız gerekenler var. Peki bunlar neler?

1- Çalışmıyor olmalısınız.

Sabahtan akşama kadar çalıştığınız, 8 saatlik mesainizin 10-12 saat olduğu, haftada bir gün tatiliniz olan bir işte çalışırken ve işten eve deli gibi yorgun dönerken 100 kitap okuyamazsınız. Bir de keşke sabahtan akşama kadar çalışsanız, saat 14'ten gece 12'ye kadar (ya da gece 01.00/02.00) olan bir çalışma saatiniz de olabilir. Ayrıca bu iş, maddi sıkıntıya girmeden size ayda 10 kitap alacak mı? O da var.

2- Paranız olmalı.

Gelir kaynağı olmayan biri iseniz ya da ailenizin verdiği kısıtlı bir harçlık ile geçiniyorsanız size yılda 100 kitap okutacak parayı bulup buluşturamazsınız. Çalışıyorsunuz ve işe gidip gelirken, mola verdiğiniz vakitlerde, akşam yorgun olduğunuz zamanlarda kitap okuyorsunuz diyelim. Temel ihtiyaçlarınızı çıkardığınızda bir para kalmamasına rağmen de kendinizi zorlayıp kitap satın alıyorsunuz. Bu sefer de bu geçim sıkıntısı, bedeninizi ve zihninizi ele geçirip muhteşem bir stres yaratıyor ve yine okuyamıyorsunuz; hadi okudunuz, ne kadar anlıyorsunuz? 

3- Paranız yoksa nelere sahip olmalısınız?

Evinizin, okulunuzun, iş yerinizin yakınında bir kütüphane, kültür merkezi tarzı kitap temin edebileceğiniz bir kurum olmalı. Uzakta olursa bir süre sonra vaktinizin çok gitmesinden ve yorulmaktan gitmemeye başlıyorsunuz. Haftada en az birkaç kere gördüğünüz, kitabını ödünç vermekten çekinmeyen bir dosta sahip olmak da işinizi görür. Bu kişinin size karşı tutumu da önemli tabii. Bir kitap verecek diye havalara  giren, size yukarıdan bakan birinden kitap almayı düşünmeyin bile. Eğer yayınevinin, yayınevi çalışanlarının ve yazarın hakkına girerim, gibi bir düşünceniz yoksa e-kitap da bir tercihtir. Yayınevlerinin, yazarların hakkı var, demeyin bu pahalılıkta; taşlarlar. Buna hiç girmiyorum. Kaçak indirmek de maalesef bir seçenek artık.

4- Baktığınız biri olmamalı.

Bakıma muhtaç bir yakınınız olmamalı. Ömür boyu bakıma muhtaç bir çocuğunuz olmamalı. Yaş fark etmeksizin sürekli sorun çıkaran, her gün başınıza dert açan bir aile ferdiniz de olmamalı. Bu çocuğunuz, eşiniz, kardeşiniz olabilir. Bu durumlarda ayda bir kitap okuyorsanız öpüp başımın üstüne koyarım.

5- Evinizde görev dağılımı olmalı.

Bir evin tüm bulaşığını, yemeğini, çamaşırını, temizliğini yapıyorsanız 100 kitap okuyamazsınız. Bir de çocuk, iş derken sizin kitap okumanız bile bir mucize.

6- Sessiz ve sakin bir eviniz olmalı.

Sürekli kavga, dövüş, kıyametten ibaret bir evde bu iş olmaz. Kavganız yok, sürekli ama sürekli misafir geliyor yine olmaz. Hadi misafir geldiğinde odanıza çekiliyorsunuz, diyelim. Odanız var mı? Odanıza çekildiğinizde ayıplanıyor musunuz? Misafirler gelmeden önce temizlik, yemek; geldiklerinde hizmet; gittiklerinde temizlik işiniz varsa 100 kitap okunmaz.

7- Anlayışlı ve gelişmiş bir aile yapınız olmalı.

Okumanıza izin vermeyen, okuduklarınızla dalga geçen, sizi psikolojik ve fiziksel olarak kitaptan uzaklaştıran ebeveynleriniz, eşiniz, çocuğunuz, kardeşiniz varsa bu iş yine zor. Okulda, işte, evde tek başınıza iken okuyabilirsiniz ama bu, sizi 100 kitaba ulaştırmayabilir.

8- Yalnız olmalısınız.

Sürekli görüştüğünüz, güzel aktiviteler yaptığınız, beraber iken vaktin nasıl geçtiğini anlamadığınız güzel arkadaşlarınız, arkadaş gruplarınız mı var? Kitap okursunuz ama yılda 100 kitap okuyamazsınız. İyi giden bir ilişkiniz var ve bu kişi ile konuşmayı, buluşmayı seviyorsunuz, çokça vakit geçiriyorsunuz; 100 kitap okuyamazsınız. Çalkantılı bir ilişkiniz varsa ,sürekli sorun çıkan ve kavgaların döndüğü bir ilişki, bu iş yine olmaz. Sürekli dışarıdasın, bir gezmelerdesin; bu iş olmaz. Yılda 100 ve daha fazla kitap okumak, biraz daha asosyal ve izole bir hayat istiyor. Bu durumlarda çok kitap okumak için nitelik bakımından daha düşük kitaplar tercihiniz olabilir. Bir "Biyoloji Budur", sosyallik vaktinizden arta kalan o küçük zaman diliminde okunmaz. Deneyimlerime dayanarak söylüyorum, harbiden biraz yalnız olmanız lazım.

9- Aktif çalıştığınız bir sınav olmamalı.

Bir sınava hazırlanırken kitap okunur. Hatta bana kalırsa kesinlikle okuyun. Paragraf sorularınızı çözme hızınızı arttırıyor, o sorulardaki doğru sayınız artıyor. Tüm dil bilgisi sorularında daha az çalışmaya ihtiyaç duyuyorsunuz; hele de yazım kuralları, noktalama işaretleri için çok çok az bir çalışma sizin için yeterli oluyor. Tüm derslerdeki anlama kapasiteniz genişleyip okuma hızınız da ciddi bir biçimde artıyor. Kitap okuyun ama 100 kitap okumayın. Sınav seneniz, bol bol ders çalışın. Yüksek hedeflerle 100 kitap okunmaz. (Eklemek isterim ki zor bir bölüm okuyorsanız, baba bir tez yazıyorsanız da 100 kitap okumak zorlu bir hedef olur.)

10- Kitap okumayı sevmelisiniz.

Kitap okumayı sevmeyen biri 100 kitap hedefi bile koymaz zaten, deyip bunu geçiyorum.

11- Sağlıklı olmalısınız.

Psikolojik ve fizyolojik bir engeliniz varsa kitap okumak çok zor. Görme engeli olan bir birey, yılda 100 kitap dinlese (Ücretsiz erişebileceğiniz sesli kitap sayısı son yıllarda çok arttı.) bu işi o şekilde çözebilir. Felci olan biri için de bu durum geçerli. Ya sayfayı sürekli değiştirecek ya da sesli kitapları açacak birine sahip olmalısınız. Zihinsel olarak bir sağlık probleminiz olmamalı, akıl sağlığınız yerinde olmalı. Depresyon gibi tüm hayatınızı etkileyen bir ruh sağlığı probleminiz de olmamalı. Bu durumlarda kitap okunabilir ama 100 kitap sizi zorlayabilir.

Güç bela bu şartları sağladık. Bazılarını göz ardı ettik. Bu yola baş koyduk, deyip 100 kitap okumaya karar verdiniz. Şimdi sahip olduklarımızla ve olmadıklarımızla ne yapacağız?

1- İsteyin.

Kitap okumak istemiyorsanız boşu boşuna hedefler belirleyip ne kendinizi yorun ne de çevrenizdekileri. Ortada 100 kitap hedefi var. İstemiyorsanız zaten kafanıza estiği kadarıyla okuyun, kendinizi zorlamayın. Fedakarlık isteyen bir iş bu, haberiniz olsun.

2- Odağınızı toplayın.

Sosyal medya ve kazandırdığı hızlı tüketim alışkanlıkları, odağımızı mahvetti. Bunun farkındayım. Çok güzel bir çözüm var: poponuzun üstüne oturup odaklanmaya zorlayacaksınız kendinizi. Benim bulduğum en iyi ve en işe yarayan çözüm bu. Odaklanamayacaksınız, okuduğunuzu anlamayacaksınız, sayfa bitmiş olacak ve siz sayfayı tekrar okumak zorunda kalacaksınız. Deneyin, denemeye devam edin. Oluyor, gerçekten oluyor. Bunun için başlarda sosyal medya uygulamalarını silebilirsiniz, süre kısıtlaması getirebilirsiniz (tabii buna uymanız gerek). Telefonunuzu uzak bir noktaya koyabilirsiniz, bildirim sesini kapatabilirsiniz. Bunlar ve buna benzer yöntemler işe yarıyor. Yine de telefondan, internetten kopamıyorsanız, çaba harcamak için en ufak bir çaba göstermiyorsanız ve odaklanamıyorum ya, diye sızlanıyorsanız gidin. Valla gidin, boşverin. Siz Reels, Tiktok videolarınızı izlemeye devam edin, Twitter'da kaydırmaya devam edin. 

3- Fırsat bulduğunuz hemen her anı değerlendirin.

Yolculuk yaparken, moladayken, akşamları dinlenirken, yatmadan önce uykuya geçiş aşamasındayken okuyun. Ertelemek çözüm değildir. Bir bakmışsınız ayın sonu gelmiş ve daha ilk kitabınız bitmemiş.

4- Planlama yapın.

Ay sonunda, bir sonraki ay için plan yapın. Kaç kitap okumanızın sizin için iyi olacağını saptayın. Daha fazla okumak için vaktiniz olacaksa değerlendirin. Daha az okuyacağınız, meşgul olacağınız aylar için faydalı olacaktır. Hangi kitapları okumak istediğinizi düşünün. Bu ufak planlama, hem işinize yarayacak hem de size motivasyon sağlayacaktır.

Öneri: O ay için belli bir yazarı, türü okumak eğlenceli gelebilir.

Öneri 2: Sevdiğiniz şeyleri okumak, işi daha kolay ve eğlenceli kılacaktır.

Öneri 3: Başlarda ısınmak için akıcı, beyni çok yormayan kitaplar tercih edebilirsiniz. 

Öneri 4: Okuduğunuz kitaplarda beğendiğiniz yerleri çizin, işaretleyin. Kenarlara düşüncelerinizi yazın. Kitap bu, yazmaktan çizmekten çekinmeyin O, size hizmet etmek için var; siz ona değil. Tarih atabilirsiniz başlarken, post-it işaretleyiciler kullanabilirsiniz. Yazmak çizmek konusunda takıntınız varsa şeffaf post-it kağıtlar kullanın. Kesinlikle not alın ama. Geriye dönüp baktığınızda şaşıracak ve mutlu olacaksınız. O zaman bunu beğenmişim, ne kadar farklı düşünüyormuşum, diyeceksiniz. Çok güzel oluyor. İkinci kez okurken (bazı kitaplar belli aralıklarla düzenli okunduğunda çok güzel oluyor) farklı renk ile çizerseniz, mantıklı olur. Gelişimi görürsünüz. Eğer kitap size aitse ne olursa olsun kendinizi aktarın, derim.

Bu anların tadını çıkarın. İnsan zamanı, parayı, iyi bir ruh halini bir arada bulamayabiliyor. Bu sizin için güzel bir yıl olacaktır. Öğreneceksiniz, düşüneceksiniz, güleceksiniz, ağlayacaksınız, değişeceksiniz. Mükemmel bir şey bu. Büyük bir zevk ve gurur duyacaksınız. 

İyi okumalar!


Nisan Ece Yakut 
12 Şubat 2024
Ankara Gölbaşı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Didem Madak ve Şiirleri